Değişim ve dönüşümün zorunluluğunun,sadece kişilerin kendi farkındalığını almaları için kaçınılmaz bir son olduğunu düşünen zihin çok büyük bir yanılgı içerisindedir. Kendi üzerinizde çalışmanız yalnızca kendi faydanıza olamayacağı gibi, yeryüzünde bağlantılı olduğununuz her bir canlı mekanizmanın hücresel değişikliğinede çok büyük katkı sağlayacaktır. Bu bilince ulaşan zihin, direnen nöronları şiddetle kontrol altına alma eğilimde olacaktır. Varlığımızın köksel bağlantılarının iyileşmesini hedefleyen üst bilinç, yaratılış amacına ulaşma ihtiyacını bir an önce gerçekleştirme çabasında girecektir. Serbest bırakılmayan her davranış biçimi sadece kendi özgürlüğümüzü değil kitlelerinde özgürlüğünü kısıtlayan demir bir iptir. İnsan doğasına aykırı olan bu esirlilik hali, üst bilinç devreye girmediyse evrene öfke,kin,nefret,hırs gibi yapay duyguların hakimiyeti içerisinde kendi labirentini oluşturacaktır. Evrenin binlerce çıkış kapısı sunduğu bu labirenrentten ancak yüksek irede ve güçlü bir kalple çıkabileceğimiz gerçeği kaçınılmazdır. İyi,doğruyu, refahı,zengin bir hayatı yanlız kendimiz için istemek bencilliğinde bulunmak yerine toplumların ve kitlelerin yararına,yüksek ruh bilinci içerisinde paylaşmak ancak bizi kalıcı huzura kavuşturacaktır.
Ayşe Aygün
13/03/2024