Varlık kendi yolculuğunda, karşılaştığı her durakta ,ruhun sonsuz kitabını olasılıksız okumaktadır. Bilincin; varlığın tercihlerinin sonucunda şekillendiğini düşünmek, şüphe götürmeyen bir yanılgıdır. İzlediğimiz filmin kahramanı olma yolculuğunda giyindiğimiz kimlik, olgunlaşma evresinde ise kişilere ve kimliklere bağlı kalmadan yürümenin, benlik sorgulamalarının cevabını alma yolunda ilerlediğini, kim olduğunu hatırlama yolculuğunda, takip ettiği bulguların sonucunu yaşamanın anlamlılığı içinde yol almaktadır.Kimsenin kimseye bağımlı olmadığı, koşulsuz bir koşulsusuzlukla bağımlıklarında ötesinde, var olan bir yapının özüne bağlı olduğu gerçeğini anlamlandırmak, toplumda kemikleşmiş normların yapılarını kırmak, özgün olan ruhların özgürleştirmemin tek yolu olacaktır...
Kendimize yüklediğimiz misyon, çukura düşmemin sessiz ve sinsi bir tuzağıdır. Egoyu derinden besleyen bu yapı kırılmadıkça, bilgiyi aktarırken yaratıcıdan rol çalmak gibi farkında olmadığımız bir duygunun içinde boğuluruz. Jenaratör olarak doğan bu ruhlar ışıkları ile başkalarını aydınlatırken gösterişin derin çukurunda kendisine ait olmadığı bilginin krallığında, aktarıcı rolünü unutursa, yaydığı ışığın gölgesinde kalmaya mahkum olacaktır.
04.03.2025
Ayşe Aygün