Bilmiyorsun annem bilmiyorsun odana her girdiğimde, yokluğunu her hissettiğimde, yüreğimin bir mandalla kıstırılmışçasına nasıl acıdığını. Biliyorum yokluğunla tüketeceğim günlerce gün var daha. Sana yüreğimin kapağını her açıp, özlemimi anlattığımda “ biraz sabırlı ol ışıkları tutup getireceğim sana “ diyorsun. Üzgünüm sana çekmemişim annem, arsızlığım, sabrım avuçlarımdan çoktan uçtular. Hem artık ışıkları istemiyorum, bırak ışıklar o şehirde kalsın, ışıksızda değişimsiz severim seni, tıpkı öncesi gibi.Yani kısacası annem…. Kısacası yok bunun, özlemin “kısacası” kelimesiyle kısıtlanamayacak kadar sınırsız boyutsuz… bunu sana ispatlamak istercesine sana yazmaya devam ediyorum ta ki; ellerim pili bitmiş bir oyuncak gibi durana dek…aŞimdi cebimde ertelenmiş hayaller biriktirdim, dönüşünle gerçeğe dönecek. Yüzümde hüzünler biriktirdim, dönüşünle özgürleşecek ve içimde sınırlanamaz intihar korkularıyla uyuyup büyüdüm, beklide dönmeden gerçekleşecek, yâda dönüşünle yavaş yavaş ölecek. Uzaksın bana annem uzaksın. Varlığın dilsiz dağların ardında kaldı. Hani uzatsam sana ellerimi gücümün sonsuzluğuyla varamam ellerine. Artık sana ulaşmak ulaşılmazlıklarla olumsuzlaştı ölümsüzleşti. Senli geçmişimle geçiştirilerek, yokluğunla dolu bir gün daha geçirdim. Yaşlı bir bulut kadar ağır, umutsuz ve kirli gölgeler dağıtarak etrafına, ince yağmur damlaları cam kırıntıları gibi çıtırtıyla vuruyor pencereme.Varlığında umursamadığım bu çıtırtılar, şimdi sınırsızca ürkütüyor beni. Yanımda olsan, bitse sürgünlüğün dudaklarımda, seni konuşmasam. Yok ya varlığın yanımda saatler isteksiz yaşatıyor geceyi. Bense yan bataklıktan gelen kurbağa sesleriyle boğuşarak ve eşsiz hüzünlerimle gecenin en kötümser çocuğunu oynayarak geçiriyorum geceyi. “bugünde böyle geçti “ diyerek sense hala gelecek peşinde koşuyorsun, ışıklar peşinde, bugünü yaşamadan.
AYŞE AYGÜN/ 1997
- Etiketler:
- Ayşe Aygün Deneme 1997