Telefon
WhatsApp
Ayşe AYGÜN Deneme 18 (2019)
Ayşe AYGÜN Deneme 18 (2019)

KENDİNİ BULMA

Aslında en büyük sorunumuz boşlukta pervasızca sallanan ruhlarımızın, bir başka ruhla vücut bulacağını düşünmemizden kaynaklanıyor. Kendimize olan inancımızın eksikliği, yarım kalmışlık hissi uyandırdıkça  başka bedenlerde tamamlanmaya çalışıyoruz. Çoğu zaman yanılgı, hayal kırıklıkları, hissettiklerimizin, hissedilmemesi veya aktarma yolundaki seçimlerin yanlışlığı bizi daha büyük bir kaos 'un içine sürüklüyor. Yeniden var olmak isterken şiddetli sarsıntılar geçiriyor, dağılıyor, savruluyor ve  sonunda yok oluyoruz. Masumca büyümek isterken, birileri alıveriyor her şeyimiz olanı elimizden. Sesimiz çıkmıyor, kalbimiz duruyor, bükülüyor ümitsizlik içinde boynumuz. Yine yeniden, yenilgiyle... Beklide en büyük hatamız bu oluyor ,kendi duygu durumuzun başkasında da şiddetli bir şekilde baş göstermesini istemek gibi bencilce bir tavır içine girmek, her şeyi alt üst etmeye neden oluyor. Korunamamış sakinlikler, ayarlayamadığımız fırtına yönleri, ve yaşadığımız duygunun  ne olduğunu tam  olarak kestiremememiz, saçma sapan bir ruh haline sokuyor bizi. Hiç yapmayacağımız şeyleri yapıyor ve küçük düşürüyoruz kendimizce kendimizi...zaman geçtikçe nasılda böyle çocukça  bir tavır içine girdiğimizi düşünüyor üzülüyoruz... O çocuksu ve temiz tavrı sorgulatıyor zaman ve insan.. 

 

Oysaki yapmamız gereken. Kendimizi sorgulamak yerine yüzümüzü kendimize çevirmek ve bir başkasında kabul görme çabasından  tamamen sıyrılıp, keşfe çıkmak kendimizi. Eksikliklerimizi bir başkasının tamamlamasını beklemek yerine, bizi en iyi tanıyan bizle tamamlanmak bizi doğru yolu bulmak için yeterli olacaktır … Sevmek önce kendimizi...Değer vermek, Önce kendimize, tanımak, önce içimizi...Bilmeli ki kendimizi  sevmediğimiz  sürece hiç kimse sevmeyecek bizi...Kimsenin bizi incitmesine izin vermemekle başlıyor aslında her şeye, incitecek kadar yakın olmamalı belkide  hiç kimse. Kendimiz kimse. Kendimiz  gibi görmemeliyiz belkide  herkes ve yargılamamalıyız bunun için hiç kimseyi Herkese bizim gibi olsa, O herkesten nasıl ayıracağız ki kendimizi? Bizi biz yapan değerlerimizden vazgeçmek değil, bizi biz yapan değerlerimizle kabullenecek ruhları peşimizden gelmesini  sağlamalıyız belkide Biz kalarak...Yanlış anlaşılmanın mutsuzluğu değil doğru anlaşılmanın mutluluğu olmalı içimizde. Bir başkasının bizi anlaması için  harcadığımız enerjiyi, Kendi yaşantımızı güzelleştirmek için  harcamalıyız belkide...Elbette insansız olmuyor, olmamalı da. 

 

Coşkulu duygular yaşamak için ihtiyacımız var birbirimize Dengesizlik içinde denge kurmak ve yaşamak zorluyor olsada  kalplerimizi Denge kurmayı öğretmeliyiz belkide kendimize Şiddetli sancılar, yoğun yaşanan duygu sarhoşluğu ve asla ayılamama isteği geziniverse de bedenimizde, olması gerektiği yerde olmalı herkes Bilmemeli, bildirmemeli kalp atışlarımızı  boğazımızda hissettiğimizi, nefesimizin kesildiğini, atardamarlarımızı sıkıştıran ve o yeşilimsi damarlardan her an fırlayacakmış gibi hissettirse de aşk, herkim ise bilmemeli nasıl yaşatıldığını içimizde ….Yaşadığımız o duygu yoğunluğunda bozmamalı ve keyfini çıkarmalıyız belkide doğru zaman ve  doğru  kişi ise bırakacaktır kendini içimizdeki derin okyanusların serinliklerine sabırla ve keyifle yaşamalı, belki yaşlanmalı ve tadını çıkartmalıyız kimsesizliğimizin Sorgular yok, sorular yok, kaygılar yok, yön veren yok. Her şey var hiç kimse yok...Biz  ve yine bizle var ettiğimiz biz...Bütün mesele bu...Değerlerimizle yücelttiğimiz o insanlar aslında bizimle var oluyorlar, istediğimiz zaman istediğimiz duyguyla şekilleniveriyorlar aşk oluyorlar, arkadaş oluyorlar, kardeş oluyorlar dost oluyorlar...Bizimle varlar, yücelikleri ve yükselişleri bizimle..ne kadar derin isek o kadar büyüyorlar içimizde sevgiyle....Nereye koyarsak orada duruyorlar. Orada bizim istediğimiz yerde bizimle. Bu yüzden bırakalım gitmek isteyen gitsin...O gittiğini düşünsede biz ne zaman istersek," o "o zaman gitsin...(Değerli arkadaşım Yeşim ÜNGÖR'e sevgilerle )

                                                                                                    AYŞE AYGÜN / 25 Ocak 2019

TEKLİF FORMU