İKİNCİ EL
Tuttuğumuz her el ve yaptığımız her tercih
Hayat çizgimize yön veriyor.
Binlerce seçenek arasından doğru omuza bulmak kolay olmuyor elbette
Yanlış seçimler yaptığımızı anlamamız, yanılgılarımızı kabul etmemiz zaman alıyor
Yaşanmış zamanlar olmadan olgunlaşmıyor kalbimiz
Tutulan her el, birşeyler katıyor
Zaman çizelgemize
İyi, kötü, doğru ,yanlış ,güçlü ve zayıf...
Hangi insan olmak istediğimizi öğretiyor aslında
Öğreniyoruz, Yüzleşmeyi kendimizle ve tercihlerimizle....
…..
Sıkıca tutuyoruz bazen bir dostun elinden
Tüm içtenliğimizle
Öylesine seviyor ve öylesine kabulleniyoruz ki, görmüyoruz, görmek istemiyoruz eksikliklerini
Yada bizim yaşantımıza fazla gelen isteklerini
Taki hayatlarımıza bıraktıkları olumsuz etkilerin ağırlığını hissedene kadar...
Daralmış bir çemberin içerisine sıkıştırılmış kalplerimizin, kan akışının durduğunu hissetmek, bıktırıyor bizi
Birikmiş olan olumsuzluklarla yüzleştiriyor ve bırakıyoruz ellerimizi...
Yapacak hiç bir şey olmadığını anlamamızın yorgunluğu kirletiyor bizi
Gün geçtikçe çoğalan Tozu kendi haline bırakmak istemiyor, temizlemek istiyoruz ellerimizi, evlerimizi ve evrenimizi...
Onca yaşanmış zamanlar, anılar ve anlar silinivermiyor elbette
Mutlu paylaşımlarımız ,kahkalarımızın ve yaşanmışlıklarımızın ağır basması sağlayabilirsek, nefret denilen hastalıklı durumun girdabına kapılmadan kurtuluyoruz.
Değerlerimizi korumayı ve değerli kılmayı bu noktada öğreniyoruz aslında...
Biz oluyoruz, yükü bırakmanın hafifliğini her anlamda hissetmemizi sağlıyor nötr kalmamız..
Omuzlarınızda ve kalplerimizde yalnızca yaşanmış anların mutluluğunu taşıdığımızda Özgür kılıyoruz kendimizi..
Ve özümüze dönüyoruz, mutluluğun saklı olduğu tek yere , kendimize...
Giden dostlarımıza ve bıraktığımız ellerin yokluğuna üzülürken, vicdanlarımızı rahatlatan tek nokta, yorulmaya ve yosun tutmaya başlayan benliğimizi tercih etmemiz oluyor...
( Giden Dostlara)
AYŞE AYGÜN / 01/Şubat/2019
- Etiketler:
- Ayşe AYGÜN Deneme 19 (2019)