Kapalı kapılar arkasındaydım
Kentin aynası yoktu
Yansımayan bir yüzün arayışıyla boğuluyordum
Çıkışı olmayan caddelerin sonunda
Bulunmayan varlığın vuruyordu beni.
İçime bıraktığın serinliğin uykusuzluğunda sabahlıyordum.
Gözlerim adını okuyordu her insanın yüzünde,
Tahminsiz yakındın
Hayatın vurgularından uzaktım
Sorularından, sorunlarından
Düşünmenin bu kadar huzur verdiğini
Seni düşünmekle kendime anlattım
Düşünmek içime sindi, sen içime sindin
Kendimden bir şeyler bulunuyordu varlığında
Beklentisiz bir dostluktu seni yaşayışım
Gideceğini düşünmek bu yüzden
Sıkıntı vermiyordu bana
Gitmeyen bir yanın olacaktı bende
Mevsimi değişmeyecekti sensiz günlerin
Bahar yine benimle kalacaktı
Varlığında olduğu gibi yine sensiz konuşulacaktı istenenler
Varmışçasına heyecanla beklenecekti 17.45’ler 19.15’ler
Çenem dizlerimin arasında sıkıştırılarak sabahlanacaktı geceler,
üretmenin kaynağı olacaktı bendeki varlığın.
Yorgun olmayacaktım sabahları
Uykusuzluk vurmayacaktı beni
Bazen dostça ellerimi sıkman için ruhumu uyutmak isteyecek,
Uykunun kollarına bırakacaktım kendimi
Gün, yaşamak adına başlatılacaktı
Uzun mevsimler boyu sürecek bir serinlikle evrenim;
rüzgarın esintisiyle dağılacaktı saçların
sükunet beni bırakmayacaktı senli zamanlarda
kollarım beyaz bir yelken gibi kendini hazırlayıp,
bıraktığın o serinlikte yol açacaktı
ve sen yanımda olmayacaktın
Bunu bilmek hiçbir şeyi değiştirmeyecekti
Aydınlığı yakaladığım o yolda sınırları zorlayarak yol alacaktım
sen olmayacaktın…
Uzun zaman önce buna kendimi hazırlamıştım
Acısızlığım bu yüzdendi
Yinede düşündüğümde gözlerindeki samimi şefkati
Batıyor yüreğime bir şeyler
Sıkışma devrini yaşatıyor yüreğime
gözlerinle bütünleşmek
Bu yüzden gözlerine uzak kalmak huzur veriyordu bana
Sakindim ve seni sıkıntısız yaşamaya çalışıyordum
Bana beklemek yakışır aydınlıkları,
olmadığın zamanlarda
AYŞE AYGÜN / 2001