Kırgınlığımın katılaşmış coğrafyasında ışıksız kalmıştı umut
Ve yoktu günümde yüzünün yansımaları.
Oysa gözlerinin gülüşü vurmuştu ilk yüreğime.
Ilık içiten ve samimi gülüşlerinle taşıdım kalan umudumu güne.
Bitimsiz özlemlerimle bitmeyen türkü tadında büyüdü sevdan.
Bir sazın ince tellerinde, bir yüreğin yanık seslenişinde işlendin
Yüreğimin her bir hücresine
ve yine düşürdün beni dönüşü ve olmayan sevda yollarına.
Omuzlarımın ağır yükü olan utangaçlığımı indirip bir merdiven başına;
sunuşlarımı sorgulamadan döküverdim tüm duygularımı.
Öylesine içten ve cüretkârdım ki;
kendimi tanıyamamak acı veriyordu bana.
Oysa sınırlayamadığım duygularımı
savurmadığım için kaybetmemiş miydim sevdiğim tüm insanları.
Beklide hükmünü indirgeyemediğim
kaybetme duygusundan korktuğum için dağıtıyorum kendimi böyle pervasızca.
Seni kaybetmekten korkuyordum
Oysa bilmiyor muydum?
Duvarlarım kaybetmenin soğuk damgalarıyla doluydu…
AYŞE AYGÜN / 2002